Ultrasonografi (USG), yalnızca tanı koymada değil, aynı zamanda tedavi uygulamalarında da fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimlerine büyük kolaylık sağlar. USG eşliğinde yapılan enjeksiyonlar, hedefe yönelik (noktasal) tedavinin başarı oranını yükseltir. Bu sayede tedavi edici madde, yalnızca ihtiyaç duyulan dokuya uygulanır ve sistemik (vücuda yayılmış) ilaç etkisi minimize edilir.

USG rehberliğinde enjeksiyon uygulamaları şu avantajları sağlar:

  • Doğru hedefleme: Tendon, kas, bursit bölgeleri, sinir çevresi ya da eklem içi gibi spesifik yapılara yapılan enjeksiyonlarda, ilacın doğru noktaya ulaştığından emin olunur.

  • Komşu yapıların korunması: Sinir, damar, tendon içi gibi enjeksiyon yapılmaması gereken alanlardan kaçınılmasını sağlar.

  • Tedavi etkinliğinde artış: Uygulanan ilacın ya da tedavi maddesinin (kortikosteroid, PRP, hyaluronik asit, vs.) hedef dokuda dağılımı anlık olarak izlenebilir, bu da tedavi başarısını artırır.

  • Girişimsel işlem güvenliği: Görerek yapıldığı için komplikasyon riski en aza iner.

USG eşliğinde enjeksiyonlar; omuz, dirsek, kalça, diz, el bileği ve ayak bileği gibi birçok farklı eklem ve yumuşak doku bölgesine uygulanabilir. Ayrıca sinir sıkışmalarında (örneğin karpal tünel sendromu), topuk dikeni gibi bölgesel ağrılarda, tendinit veya fasya iltihaplarında sıklıkla tercih edilir.

Bu teknik, klasik enjeksiyonlara göre çok daha hedefli ve etkili bir tedavi imkânı sunar. Böylece iyileşme süreci hızlanır ve tekrarlayan uygulama ihtiyacı azalır.